Etik ve İtibar Derneği Etik Deklarasyonu ve Üyelik Sözleşmesi Projesi
Proje Nedir?
Türkiye Cumhuriyeti gayrisafi milli hasılasının takribi %14 ü kadar ciro yapan ve 200.000 e yakın çalışanı olan Etik ve İtibar derneği (TEİD) üyesi 85 özel sektör şirketi, 28 Şubat 2012 tarihinde TEİD Etik Beyanı’na imza attılar. (Ek1) Uzun vadeli kolektif eylem örneği olan “Etik Beyannamesi” uygulamaya geçirmiştir ve akabinde “onaylanmış şirket koalisyonu” kurmuştur. Söz konusu girişim yolsuzlukla mücadele, iş etiği ve etik yönetimi kavramlarının şirketler arasında yaygınlaştırılması, uyum yöneticiliği mesleğinin gelişmesi ve iş etiği kavramının yönetim kurulu iradesi ile ortaya konan bir iş yapma/yönetme disiplini olarak şirket yazılı kültürünün temel taşı haline gelmesi amacıyla ortaya konmuştur.
Faydaları Nelerdir?
Söz konusu program kapsamında şirketlerin davranış kuralları oluşturması, çalışanların iş mukavelelerine bunun entegre edilmesi, uygun eğitim programlarının sağlanması ve dışarıdan, bağımsız etik denetçisinin kabul edilmesi dahil olmak üzere bilgi şeffaflığının sağlanması yer almaktadır.
Neden İhtiyaç Duyuldu?
İş etiği, kavram olarak, çoğunluğu aile şirketlerinden oluşan Türk iş dünyası için son derece tanıdık ve bağlılık gösterilen, şirket itibarı ile ailenin itibarını doğrudan etkileyen bir değer olarak görülegelmiştir. Bununla birlikte bu değerin bir şirket varlığı olarak yönetilmesi, ölçülebilir bir etki ile yaygınlaştırılması, içselleştirilmesi ve yazılı kültür haline getirilmesi, yani yönetilmesi alanında bilgi ve bilinç eksikliği golduğu gözlenmiş, projenin bu açığı kapatmakta önemli bir ilk adım olacağı öngörülmüştür.
Proje Sonrası Ne Oldu?
TEİD üyesi şirketlerden 16sı ile etik kodu revizyon çalışması, 18i ile etik kodu yazımı ve iş süreçlerinin şeffaflaştırılması çalışması, 3ü ile yolsuzlukla mücadele mevzuatı oluşturma çalışması başlatılmış ve yürütülmektedir.
Gümrük Müşavirliği Meslek Etik Standartları
Proje Nedir?
Söz konusu proje, Başta İstanbul Gümrük Müşavirleri Derneği olmak üzere, İzmir, Ankara, Mersin ve Bursa illeri Gümrük Müşavirleri Derneklerinin ortak projesi olarak başlatılmış ve Etik ve İtibar Derneği’nin desteği ile sürdürülmektedir. Projede ana amaç gümrük operasyonlarında yolsuzluğun engellenmesi, gümrük müşavirliği ve gümrüklerde kamu hizmetinin itibarının yükseltilmesi, sorumlu ticaret uygulamalarının teşvik edilmesi, şeffaf ve hesap verilebilir kurumsal yönetimin teşvik edilmesi ve hukuk devletinin öneminin vurgulanması olmuştur. Söz konusu proje uzun vadeli kolektif eylem örneği olan “onaylanmış şirket koalisyonu” olarak oluşturulmuştur. 26 Ocak 2013 tarihinde, sektörün önde gelen 250 şirketinin, Gümrük ve Ticaret Bakanı Sayın Hayati Yazıcı’nın onurlandırdığı bir törende “Gümrük Müşavirliği Meslek Etik Standartları ve Etik Kodu” na imza atmaları ile başlamış ve sürmektedir.
Faydaları Nelerdir?
Proje, özel sektör tarafından yürütülen ancak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından desteklenen bir girişimdir ve “dürüst ve şeffaf bir gümrük müşavirlik hizmeti güvenlidir, itibarlıdır, kazançlıdır” konseptini teşvik etmek üzere yürütülmektedir.
Neden İhtiyaç Duyuldu?
Söz konusu proje, yerel işletmeleri, işletme birliklerini reformlaştırmak üzere ve daha yüksek ticari etik standartları kurabilmek için çeşitli paydaşlar arasında koalisyon kurulmasına platform sağlamaktadır. Söz konusu projenin koalisyon kurma çabasını ardında “kolektif” bir faaliyetin yolsuzluk uygulamalarını tespit etmekte çok daha etkili olacağının düşünülmesi yer aldığı ifade edilmiştir.
Proje ile amaçlanan bir diğer çıktı ise “Gümrük Müşavirleri Etik Kurulu” ile “Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Etik Kurulu” arasında uyumlu bir çalışma ortamı sağlanarak yolsuzlukla mücadele ortak politikalarının geliştirilmesi ve projelerinin geliştirilmesidir. Bu yönüyle Türkiye’deki kamu, özel sektör STK işbirliklerinin en etkililerinden biri olarak görülebilir.
Proje Sonrası Ne Oldu?
Proje sürmektedir ve amaçlarına ulaşmadaki en önemli araç olarak tanımlanan eğitim programları tasarlanmaktadır. Tüm Türkiye’yi kapsayacak bir eğitim seferberliği planlanmaktadır.
Bavyeralı İnşaat Endüstrisi Projesi
Proje Nedir?
Bavyeralı İnşaat Endüstrisi Derneği, 45 şirketin uyguladığı Etik Yönetimi Sistemi (“Value Management System”) olarak adlandırdığı ve uzun vadeli kolektif eylem örneği olan “Değer Yönetimi Sistemini” uygulamaya geçirmiştir ve akabinde “onaylanmış şirket koalisyonu” kurmuştur.1 Söz konusu girişim özellikle yolsuzlukla mücadele faaliyetlerine ilişkin olarak hayata geçirilmiş, etik yönetimine ilişkin konuların arka planda tutulması düşünülmüştür.2
Bavyera’daki Etik Yönetimi Sistemi uyarınca üç ayaklı bir öz yönetim öngörülmüştür: Değer Programı, Değer Sistemi ve İnşaat Endüstrisinin Etik Yönetimi.3 Her bir oluşum için öngörülen amaç sırasıyla hukuka uyum, etik kaliteli yönetim ve itibar olarak belirlenmiştir. Söz konusu girişimde yer alabilmek için, şirketlerin bu projenin prensipleri doğrultusunda bir etik yönetimi sistemini oluşturmaları beklenmiş, söz konusu girişime katılan şirketlerin katıldıktan bir yıl sonra denetimden geçmeleri öngörülmüştür.4
Faydaları Nelerdir?
Söz konusu program kapsamında şirketlerin davranış kuralları oluşturması, çalışanların iş mukavelelerine bunun entegre edilmesi, uygun eğitim programlarının sağlanması ve dışarıdan, bağımsız etik denetçisinin kabul edilmesi dahil olmak üzere bilgi şeffaflığının sağlanması yer almaktadır.
2 The Importance of Promoting Integrity in the Private Sector, http://www.cgu.gov.br/conferenciabrocde/arquivos/English-The-Importance-of-Promoting-Integrity.pdf
3 Standards and Audits for Ethics Management Systems: The European Perspective s. 131.
4 The Importance of Promoting Integrity in the Private Sector, http://www.cgu.gov.br/conferenciabrocde/arquivos/English-The-Importance-of-Promoting-Integrity.pdf
Neden İhtiyaç Duyuldu?
1996 yılında, Bavyeralı İnşaat Endüstrisi Derneği, inşaat sektöründe dürüstlüğü teşvik etmek amacıyla Onaylanmış Şirket Koalisyonu (“Certifying Business Coalition”) kurmuştur.
Proje Sonrası Ne Oldu?
İnşaat mühendisliği endüstrisinin itibarının geliştirilmesinin ve katılımcı şirketlerin güvenilirliklerinin artmış olmasının yanı sıra, söz konusu girişime şirketler tarafından iştirak edilmesinin olumlu yönlerinden diğeri ise şirket markalarının yeni üye şirketler karşısında gelişerek büyümesi ve Almanya’nın diğer bölgelerinde söz konusu kolektif eylem bilincinin yaygın hale getirilmesinin sağlanması yer almaktadır.1 Söz konusu koalisyon ile getirilen onay süreci sayesinde, toplum bilinci artmakta, şirketler için önemli menfaatler sağlanmaktadır.2
Pacto Etico Commercial (PEC) – Paraguay Projesi
Proje Nedir?
Söz konusu proje, ABD Ticaret Bakanlığı’nın İyi Yönetim Programı kapsamında başlatılmış olan bir proje olup, önemli ticaret uygulamalarının teşvik edilmesi, şeffaf ve hesap verilebilir kurumsal yönetimin teşvik edilmesi ve hukuk devletinin öneminin vurgulanması için geliştirilmiştir.3 Söz konusu proje uzun vadeli kolektif eylem örneği olan “onaylanmış şirket koalisyonu” olarak oluşturulmuştur.
Faydaları Nelerdir?
PEC Projesi özel sektör tarafından yürütülen bir girişimdir ve “dürüst ve şeffaf bir işletme kazançlıdır” konseptini teşvik etmek üzere yürütülmektedir.
1 The Importance of Promoting Integrity in the Private Sector, http://www.cgu.gov.br/conferenciabrocde/arquivos/English-The-Importance-of-Promoting-Integrity.pdf
2 The Importance of Promoting Integrity in the Private Sector, http://www.cgu.gov.br/conferenciabrocde/arquivos/English-The-Importance-of-Promoting-Integrity.pdf
3 http://www.iadb.org/common/csramericas/2006/documento/presentations/Garay-Cook.pdf
Neden İhtiyaç Duyuldu?
Söz konusu proje, yerel işletmeleri, işletme birliklerini ve sivil toplum örgütlerini ticaret hayatını reformlaştırmak üzere ve daha yüksek ticari etik standartları kurabilmek için çeşitli paydaşlar arasında koalisyon kurulmasına platform sağlamaktadır. Söz konusu projenin koalisyon kurma çabasını ardında “kolektif” bir faaliyetin yolsuzluk uygulamalarını tespit etmekte çok daha etkili olacağının düşünülmesi yer aldığı ifade edilmiştir.1
Proje Sonrası Ne Oldu?
2009 Eylül ayında söz konusu proje dürüst ve sorumlu ticaret uygulamalarına ilişkin olarak Kolombiya’da 11 adet workshop düzenlemiştir ve bunlara yaklaşık olarak 50 şirket müdürü katılmıştır.2
Yukarıda özetlendiği gibi kolektif eylem, farklı araçlar vasıtasıyla gerçekleştirilebilmektedir. Yolsuzlukla mücadele deklarasyonları, dürüstlük mukaveleleri, prensip odaklı girişimler ve onaylanmış şirket koalisyonları ülkedeki bilincin arttırılması için uzun vadede yolsuzlukla mücadelenin bir parçası olarak ortak alınan önlemler arasında sayılabilmektedir. Kolektif eylemin etkili olabilmesi için, söz konusu faaliyetlere şirketlerin, kamunun, sivil toplum kuruluşlarının ve ülke bazında veya sektör bazında ortak hareket eden diğer menfaat sahiplerinin de aktif olarak dahil olması gerekmektedir.
Yukarıda örneklendirilen ülkelerde yürütülen ve organizasyonlara özgü ortaya konulan kolektif eylem projeleri sonucunda rüşvet ve yolsuzluk ile mücadelede önemli başarılar elde edildiği açıktır. Günümüzde yolsuzlukla mücadele ödevinin yalnızca hükümetlere ve uluslararası organizasyonlara bırakılmayarak, bu alanda menfaat sahibi tüm oyuncuların bu görevi üstlenerek işbirliğine gitmesi neticesinde ulaşılan çözümlerin Türkiye’de de rüşvet ve yolsuzlukla mücadelede yol gösterici olacağı ve toplum nezdindeki rüşvet ve yolsuzluğa ilişkin algının doğru bir şekilde yerleştirilmesinde önemli yer tutacağı düşünülmektedir.
Yukarıdaki örneklerden de anlaşılacağı gibi, ortaya konan çözümler bir çok etkene bağlı olarak değişebildiği gibi özellik bakımından birbirinden çok da kesin çizgilerle ayrılmıyor. Bir yöntemin diğerine tercih edilmesi gerektiğini de söylemek mümkün değil; zira en doğru araç için belirleyici olan piyasa şartları, ticaret kültürü, hukuk yapısı, sivil toplum olgunluk seviyesi gibi yerel değişkenler olacaktır. Kolektif eylemin kimliğini belirleyen bir diğer husus da etki alanıdır. Eylem bir proje özelinde ortaya konabileceği gibi bir sektörü, bir ülkeyi, bölgeyi veya iki ülke arasında yapılan özel bir ticaret anlaşması ile sağlanan iş atmosferini yolsuzluktan korumak üzere ortaya konmuş olabilir.
Daha da önemlisi Gümrük Müşavirleri Etik Standartlarında olduğu gibi bir mevzuata uyum beyanı olarak başlatılan inisiyatif geliştirilerek sektör standardı haline getirilip, yürütme fonksiyonunu üstlenecek kurulların kurulmasıyla mevzuata uyum sözleşmesi haline getirilebilir; bu yolla meslek etik standartları oluşturulabilir. İstanbul Gümrük Müşavirleri Derneği IGMD liderliğinde toplanan Mersin, Ankara, Bursa ve İzmir Gümrük Müşavirleri Dernekleri TEİD desteği ile süren, benzer bir yapılanma süreci içindedirler.